AYM VE AİHM BAŞVURUSU

Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Başvuruları

Türkiye’deki tüm hukuki süreçlerinizi tamamlamanıza rağmen, hak ihlali yaşadığınıza inanıyorsanız, iç hukuk yollarının son aşaması olan Anayasa Mahkemesi (AYM) ve uluslararası bir başvuru yolu olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) başvurusu ile hak arayışınıza devam edebilirsiniz. Bu süreçler, bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin devlet tarafından ihlal edildiği durumlarda devreye girer.

Mazlum Kantarcı Hukuk Bürosu olarak, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başvuru süreçlerinde uzmanlaşmış ekibimizle, hak kaybı yaşamadan, titiz ve hukuki normlara uygun bir şekilde başvurularınızı hazırlıyor ve takip ediyoruz.


Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru Süreci

Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru, bir hak ihlali iddiasının iç hukuk yolları tamamen tüketildikten sonra, Anayasa’da güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği gerekçesiyle yapılan olağanüstü bir kanun yoludur.

  • Başvuru Şartları ve Süresi: AYM’ye başvuru, hak ihlaline yol açan nihai kararın öğrenildiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılmalıdır. Bu süre, başvurunun en kritik unsurudur.
  • İnceleme ve Karar: Mahkeme, başvuruyu hem kabul edilebilirlik hem de esas yönünden inceler. İhlalin tespit edilmesi durumunda, ihlali gidermek için uygun bir karar verir. Bu, yeniden yargılama yapılmasını veya tazminat ödenmesini içerebilir.

Başvurunun kabul edilebilir bulunması için usul kurallarına tam uyum, dilekçenin hukuki gerekçelerle desteklenmesi ve iç hukuk yollarının eksiksiz tüketilmesi esastır. Bu nedenle, AYM başvurusunda uzman bir avukat desteği hayati önem taşır.


Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Başvuru Süreci

AİHM’e başvuru, Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiği iddiasıyla, Anayasa Mahkemesi dahil tüm iç hukuk yolları tüketildikten sonra yapılan son ve uluslararası bir başvurudur.

  • Başvuru Şartları ve Süresi: 1 Şubat 2022 tarihinden itibaren geçerli olan yeni düzenlemeye göre, AİHM’e başvuru, iç hukuk yollarındaki nihai kararın kesinleşmesinden itibaren 4 ay (120 gün) içinde yapılmalıdır. Bu süre, AİHM başvurusunun kabul edilebilirliği için en önemli şarttır.
  • İnceleme ve Karar: AİHM, başvuruyu öncelikle kabul edilebilirlik şartları açısından inceler. Başvurunun kabul edilebilir bulunması durumunda, esastan inceleme yapılır. Mahkeme, hak ihlali tespit ettiğinde, ihlalin sona erdirilmesi ve adil tazminat ödenmesi yönünde kararlar alabilir.

AİHM başvurusu, tamamen kendine özgü kuralları ve formatı olan karmaşık bir süreçtir. Başvuru formunun doğru ve eksiksiz doldurulması, hukuki argümanların uluslararası normlara uygun sunulması uzmanlık gerektirir.


Neden Uzman Hukuki Destek Almalısınız?

AYM ve AİHM’e yapılan başvurular, hukukun en üst düzeyde incelendiği ve son derece teknik bilgi gerektiren süreçlerdir.

  • Sürelerin Takibi: Hem AYM hem de AİHM başvurularında, çok kısa ve kesin yasal başvuru süreleri bulunur. Bu sürelerin kaçırılması, telafisi mümkün olmayan hak kayıplarına yol açar.
  • Hukuki Gerekçelendirme: Başvuru dilekçelerinin, iddia edilen hak ihlalini destekleyen somut olaylar ve hukuki argümanlarla sağlam bir şekilde hazırlanması gerekir.
  • Usul Kurallarına Uyum: Mahkemelerin belirlediği katı usul ve format kurallarına uyulmaması, başvurunun daha en başından reddedilmesine neden olabilir.
  • Adil Tazminat Talebi: İhlal kararı alınması durumunda, uğradığınız zarara uygun ve adil bir tazminat talebinde bulunmak için doğru bir hesaplama ve gerekçelendirme yapılması önemlidir.

Eğer iç hukuk yollarını tüketmenize rağmen hak ihlali yaşadığınıza inanıyorsanız, daha fazla hak kaybı yaşamamak ve adil bir sonuca ulaşmak için bizimle iletişime geçin.

Exit mobile version